28 Aralık 2013 Cumartesi

TOLUNAY KAFKAS & ROBERTO CARLOS

        8 mart 2009 tarihinde Kayserispor seçim malzemesi yapılarak hazır olmayan Kadir Has Şehir Stadı’nın açılış maçında Fenerbahçe'ye mağlup oldu. O gün her zaman ki gibi tribündeydik. Hiçbir şey iyi gitmiyordu, fener ilk yarıda iki tane atmış yatıyordu, biz bir türlü golü bulamıyor, maçın seyrini değiştiremiyorduk. İkinci yarıda birden yedek kulübemizin önü karıştı. Bulunduğumuz yerden ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk ama çok uzaktı. Görebildiğimiz Tolunay Hocanın etrafında hakem ve kalabalık her iki takımdan da birer oyuncu olduğuydu. Tolunay Hoca kızıyorsa haksızlığa karşı mücadelesindendir dedik, yuhalama ve diğer taraftar “sözcükleriyle” tepki verdik. 


        Tribünler başkadır, ruhunu bilirsiniz, tepki verildiğinde hep beraber kime neye olduğu çokta önemli değildir zaten. Olayı daha fazla anlayamadan maç başladı sonuçta mağlup olduk stadın açılış maçı burnumuzdan geldi. Neye suç bulacağımıza şaşırdım; Hazır olmadan açılan yeni mabedimizin ve Kayserisporumuzun seçim malzemesi yapılmasına mı, tarla olmuş zemine mi, bu sene 3. kez evsahibi diye saha değiştirdiğimize mi (Kayseri Atatürk, Adana 5 Ocak, Kadir Has), ilk yarıda Kadıköy de 4-1 yendiğimiz rakibe rövanşı verdiğimize mi ? Hepsi mantıklıydı aslında ama hiç biri rahatlatmıyordu.
      
         Kayserinin Mart soğuğundan kaçıp eve sığındığım da  TV de bizim maçın özeti dönüyordu kanallarda. Pek önemsemedim açıkçası. Hemen bilinçaltımda kaybolmalıydı bugün. Tam kanal değiştirirken o karışıklık anına denk geldim. Tolunay Hoca, Roberto Carlos’un yüzüne uzanan elini itiyor ve tersliyordu. Ardından kaptanımız Mehmet Topuz araya giriyor sert bir şekilde Brezilyalıyı uzaklaştırıyordu. Carlos'un yaptığı ilk başta gözüme masumca gözüktü Hoca çok tepki vermiş diye düşündüm. 2 dakika sonra basın toplantısı görüntüleri ve Carlos'un açıklamaları ekrana verildi. Hoca normal, makul, statü olarak böyle bir tepki verdiğini, futbolda isimlerin önemli olmadığından bahsetti ve "burada atom parçalamıyoruz"  diyerek Türkiye Futbol Literatürüne yeni bir cümle daha bağışladı. İyi dedim olay uzamıyor, sakinlik ortama hasıl derken birden brezilyalının açıklamalarını gördüm. Uzatılan mikrofona “ismini bile bilmiyordum şimdi senden öğrendim” dedi, Tolunay Kafkas’a ithafen. Küçük gördüğünü, kariyerinin ne kadar büyük olduğunu, ona dokunmasının bile karşı taraf için şeref sayılması gerektiğini falan ima ediyordu hatta. Aslında Hoca’yı küçük görürken bizim ligimizi, futbolumuzu, aslında bizi küçük görüyordu.


        Aradan yıllar geçti Roberto Carlos Sivasspor'a antrenör oldu. Yarin Sivas-Karabük karşı karşıya gelecek. Acaba Brezilyalı hala rakibinin ismini öğrenemedi mi yoksa yine bir ders mi lazım… ?


27 Aralık 2013 Cuma

KAYSERİSPOR TRANSFER POLİTİKASINA FARKLI BİR BAKIŞ

         Süleman Hurma'nın takıma geldiği günden itibaren takımdan yollanan ve satılan oyuncuları tablolar halinde sunuyoruz.


                                               2005-2006 sezonunda 
                                              18 oyuncu gönderildi, 1'i kiralıktı.


2006-2007 sezonunda 
16 oyuncu gönderildi

2007-2008 sezonunda 
15 oyuncu gönderildi, 3'ü kiralıktı, 1'ide futbolu bıraktı
2008-2009 sezonunda
17 futbolcu gönderildi

2009-2010 sezonunda
17 futbolcu gönderildi, 2'si kiralıktı

2010-2011 sezonunda
18 futbolcu gönderildi, 1'i kiralıktı, 1'ide futbolu bıraktı

2011-2012 sezonunda
19 futbolcu gönderildi, 2'si kiralıktı, 1'ide futbolu bıraktı

2012-2013 sezonunda
18 futbolcu gönderildi, 2'si kiralıktı

2013-2014 sezonu yani bu sezon başında 6 oyuncu gönderildi, 1'i kiralıktı ve sezon devam ederken Jaja ve Cem Sultanla da yollar ayrılınca henüz devre arası bile gelmeden toplam 8 futbolcu gönderilmiş oldu.


9 sezonda toplam 146 futbolcuyla yollar ayrıldı. yukarıda ki yayınladığımız tablolarda arka arkaya kiralık yollanan oyuncuların isimleri sadece bir sefer yazılmıştır!
Devre arası yollanacak olan oyuncuları da eklediğimiz de bu rakam rahatlıkla 150'yi bulacaktır.


Cangele, Zaleyata, Troisi, Ziani, Santana, Riveros, Olembe, Ali Turan, Mehmet Eren Boyraz, Eren Güngör, Furkan Özçal, İvankov, Turgay Bahadır, İlhan Eker, Önder Turacı, Emir Kujovic, Hakan Arslantaş, Ömer Şişmanoğlu, Aydın Toscalı, Koray Çölgeçen, Ali Çamdalı, Merter Yüce, Bilal Aziz, Leonardo İglesisas, Ragıp Başdag, Bülent Bölükbaşı,  Muslu Nalbantoğlu, Andre Moritz, Selim Teber ve daha ismi aklıma gelmeyen birçok oyuncumuzdan takımdan ayrılırken  hiçbir gelir elde edilmedi!

SATILAN OYUNCULARA GELİNCE:  İlhan Parlak, Gökhan Ünal, Mehmet Topuz, Hasan Ali Kaldırım, Serdar Kesimal, Amisulashvili, Amrabat. 

  Sizden sadece şu sorunun cevabını istiyorum satılan bu oyunculardan hangisinin yerini doldurabildik? Benim cevabım gayet net hiçbirinin. Hele bu son yabancı oyuncu kısıtlaması ile yerli oyuncularımızın değeri birkat daha arttı.

  Her sezon başında yada kötü giden sezonun içerisinde "bir sonraki sezon bu takım şampiyonluğa oynayacak" diyen başta Süleyman Hurma ve Yönetim yada onların haklarını korumayı nedense kendine amaç edinmiş kişiler bu tabloyu nasıl açıklayacaklar gerçekten çok merak ediyorum. 

  Gerçi Kayserimizde her başarısız sezonun sorumlusu Sülayman Hurma'nın bir kaç yıl önce söylediği şekliye "at hırsızı" Kayserispor tarafatarıdır! Bu sezon işler iyice kötüye gitmese "taraftarımıza teşekkür ederiz" yazılı pankartları rüyamızda görürdük ama neyse...